İddialı girişimcilik: Özlem Bulut!

Lune’yi Çok Seveceksiniz!

Özlem Bulut, 1977 Ankara doğumlu ve Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimleri mezunu. Üniversite hayatı boyunca profesyonel olarak tv programcılığı ve spikerlik yapan Bulut, ticaret yapan bir aileden geldiği için mezuniyetinin ardından aile şirketinde çalışmaya başlıyor. Üst yapı, taahhüt, akaryakıt ve demir çelik sektöründe aktif olarak çalışan kadın girişimci Özlem Bulut, şimdi ise Lune Beauty ile kozmetik sektörüne iddialı bir giriş yaptı. 

Lune Beauty yolculuğu ne zaman ve nasıl başladı, bu süreci sizden dinleyebilir miyiz?

Bulkar Demir Çelik Ltd. Şti şirketimize Kozmetik sektörünü de ekledik. Aslında böylelikle çoğunluğu erkek egemenliğinin önde olduğu işlerimizin biraz dışına çıkmak istedim. Son 1 yıldır, içinde bulunduğumuz covid-19 döneminde, kozmetik sektöründeki birçok dünya markası Türkiye’de üretim ve pazarlama faaliyetlerini yürütmekte ve hemen hemen her sektördeki düşüşe rağmen kozmetik sektörü her yıl %10 artışla yükselmektedir. Biz de buradan yola çıkarak faaliyet alanlarımıza kozmetiği de ekledik.  Arge çalışmalarından sonra Türkiye ve İsviçre’de yatırımcılarla görüşmelerin ardından Lune ailesi doğdu. Ortağım İsviçre de ikamet eden bir yatırımcı (Meltem Kalın Kurucu Ortak) nın olması ile markanın Avrupa ayağının da temelleri atılmış oldu. Türkiye’nin ardından Avrupa, Afrika ve Arap ülkelerine ihracat çalışmalarımız da tüm hızıyla devam ediyor.

Kendi markanızı kurma fikri nasıl oluştu?

Tüm dünyada ciddi anlamda git gide çığ gibi büyüyen bir estetik çılgınlığı var. Gelişen teknoloji ve sosyal medya kullanımının artmasıyla da insanlar daha kusursuz bir görünüme sahip olma isteğindeler. Biz de bu talebi karşılamak için kozmetik sektörüne girdik. 
Dünya geneline baktığımızda kadın yatırımcıların çok fazla olmadığını gördük. Sadece yerel ve bölgesel yatırımcılar vardı. Üzerinde Made in Turkey yazılı bir ürünün ihraç edilmesi bizler için gurur kaynağı olacaktı. Türk yatırımcı kadınların da dünyada bir marka olabileceğini kanıtlamak istedik. Önce insan sağlığından yola çıkarak tüm şifanın doğada olduğunun farkındalığını ürünlerimize yansıttık. 

Ürün yelpazesi hakkında bilgi alabilir miyiz?

Önce üçlü bir serum serisi ürettik. Kadınlar için Somon DNA ve Collagen Serum. Erkekler için de Anti-Aging Serum ürettik. İlerleyen zamanlarda daha birçok ürün piyasaya çıkacak. Sürpriz olsun. Lune yi Çok Seveceksiniz…

Kozmetik sağlık açısından oldukça hassas bir konu Lune Beauty’nin bu konudaki hassasiyetlerini öğrenebilir miyiz?

Daha öncede belirttiğim gibi tüm şifa aslında doğada saklı. Önemli olan bunları keşfetmek. İnsanoğlu halen tam anlamıyla bunun farkında değil. Burada önemli olan kullanılan hammaddenin tamamı ile bitkisel olması. Sadece Sağlık Bakanlığı onayı ile değil de Helal sertifikasından tutun da laboratuvar denek testleriyle de kanıtlanmış olması gerekmektedir. 

Lune Kadını ve Lune Erkeği diye bir kavram oluşturdunuz. Lune kadını nasıl bir kadın? Lune erkeği nasıl bir erkek?

Siz dünyanın en iyi markalarını da kullansanız sağlıklı bir cilde sahip değilseniz hiçbir işe yaramayacaktır. Lune ürünlerini kullanan her kadın ve erkeğin ciltlerin de ki ışıltı ve elastikiyeti hepiniz fark edeceksiniz. Ben inanmadığım hiçbir ürünü piyasaya sunmam. Ürünleri önce kendim denedim. Zaman içerisinde yakın çevremden: yüzüne ne yaptırdın, cildinde bir canlılık var gibi sorular yönelmeye başladığında, doğru yolda olduğumuzu gördüm. Erkekler içinde tıpkı kadınlarda olduğu gibi cilt bakımı son yıllarda olmazsa olmazların arasında. Lune erkeği her daim bakımlı olacak. Ne kullanması gerektiği konusunda erkekler kadınlar kadar deneyim sahibi olmadığından Lune erkek serisi tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olacak. 

Bakımlı ve güzel bir kadınsınız… Sizin güzellik ve sağlıklı yaşam ritüelleriniz nelerdir?

Öncelikle teşekkür ederim. Hani hep bir klişe vardır ya çirkin kadın yoktur bakımsız kadın vardır diye,  her ne kadar kulağa klişe bir cümle gibi gelse de gerçekte oldukça doğrudur. Artık estetik ve güzellik bakım ürünleri son derece ulaşılması kolay bir seviyeye geldi. Sizin burada farkınızın olması kullandığınız ürünlerin faydalılık oranına bağlı. Ben asla makyajla uyumuyorum. Sabah ve akşam tonikle temizleme işleminin ardından serum ve kremlerimi düzenli kullanıyorum. Elbette bunun için cildi içeriden de beslemek çok önemli. Tüketilen gıdalar ve en önemlisi de içilen suyun cilde ciddi anlamda katkısı var. Ben günde 3 litre suyun altına düşmemeye, hazır gıda tüketmemeye ve doğal takviyeler almaya özen gösteriyorum. Eminim bunu tüm kadınlarımız zaten çok iyi biliyor ama ne kadarını hayata geçiriyor? Sporu hiç saymıyorum bile. Eskiye nazaran artık toplum bilincimiz spor,  sağlıklı beslenme, cilt ve vücut bakımı gibi konularda son derece gelişti. Burada anahtar kelime doğru ürün kullanmak… Markaya değil faydaya para ödemek…

Ç

antanızın içinde olmazsa olmaz 3 parça?

Parfüm her kadın ve erkeğin kendine has bir parçasıdır. Koku kişinin imzasıdır. Ardından elbette her kadın gibi ruj ve el kremi benimde olmazsa olmazlarım arasında.

Moda mı? Rahatlık mı?

Ben dünya modasını yakından takip eden bir kadınım. Moda ve rahatlık aynı anda sağlanabiliyor. Bazı durumlarda güzel ve trend görünmek için can sıkıcı parçalar ya da ayakkabılar giymek durumunda kalabiliyoruz ama finalde iyi görünüyorsak değiyor demektir…

Gardırobunuzun en favori üç parçasını sorsak seçim yapmak sizin için çok zor olur mu?

Aslında bu soru mevsimsel olarak değişkenlik gösteriyor. Eğer içinde olduğumuz aylarda isek ilk sırada vazgeçilmezim kürklerim olurdu sonrasında kesinlikle ceket ve elbiselerim…

Yakın zamanda yeni projeleriniz var mı?

Her 6 ay ile 1 yıl arasında yeni ürün serileri çıkarmayı hedefliyoruz. Markayı tüm dünyaya tanıtmak için de gerekli alt yapı çalışmaları başlatıldı. İhracat konusunda yakın gelecekte çok daha yoğun çalışmalarımız olacak. Bunun yanı sıra da bizler için olmazsa olmazımız sosyal sorumluluk projelerimizi hayata geçirmek. 

Son olarak sizler gibi kadın yatırımcılara tavsiyelerinizi sorsak ne derdiniz?

Spesifik alanlar hariç başarının, çalışmanın cinsiyeti olmaz. Siz yeter ki yaptığınız işe inanın ve saygı duyun. En önemlisi de hayal edin ama hayallerinizi sağlam dayanaklara oturtun ki sadece hayal etmekte kalmasın. Bazı iş insanları yaptıkları yatırımlarda önce para kazanmak odaklı olduklarından çoğunlukla hataya düşüyorlar. İlk yapılması gereken sacayaklarının doğru kurulması ve iş geliştirme döneminde en az 6 ay hiç para kazanmayacak gibi finansal bütçenin ayarlanması gerekmektedir. Elbette alanlarında profesyonel kişilerle çalışmanın önemi de çok ayrı bir konu ama en önemlisi başarı odaklı olun, başarı zaten akabinde para getirecektir. 

Nasıl bir iş kadınısınız? İş hayatınızda olmazsa olmazlarınız neler? 

Bir iş kadını olarak yaşamımın her anini önemsiyorum. Her günün programını bir gün öncesinde yapıyorum. Prensipli ve titiz çalışmaya özen gösteriyorum. Not almak benim için önemli bir detay. Hatta bazen telefon konuşmalarımın bile notlarını alıyorum. Asla ama asla duygularımı işe yansıtmıyorum. Kararlarımı almadan önce mutlaka düşünce süzgecinden geçiriyorum. Para odaklı değil başarı odaklı olmak gerektiğinin öneminin farkındayım. Hayallerden hoşlanmıyorum. Mevcut somut gerçeklere dayanarak hareket ediyorum. Ani verilen kararları tasvip etmediğimden karar verme süreci biraz uzun da olsa sağlam temeller atılıyor.
Uzun yıllar önce bir yazı okumuştum “cebimizi doldururken içimizi boşaltıyoruz” yazıyordu... Bu cümleyi hiç unutmadım. Bir iş kadını olmanın yani sıra insan olduğumu iş hayatımda da unutmuyorum. İşte bu noktada insan olduğunu unutmamak, insana değer vermek beraberinde de başarıyı da getiriyor…

İş hayatından çıkardığınız en önemli ders nedir? 

Her zaman söylediğimiz gibi dürüst olmak daima kazandırır. Para kazanılır ama prestij kaybı ve itibar kolay kolay yerine koyulamaz.

Genç yöneticilere başarılı bir iş kadını olarak vermek istediğiniz tavsiyeler nelerdir? 

Bana göre yöneticilikte ilk kural somut verilere dayanarak, soğukkanlı ve dayanaklı kararlar alabilmektir. Bir ekip yönettiğiniz için öncelikle anlaşılır ve sonuç odaklı olmalısınız. Çünkü sizin enerjiniz şirket çalışanlarınıza da yansıyacaktır.  Günü iyi planlamak, titiz ve prensipli çalışmak işleri daha hızlı yürür hale getiriyor. Bu da stresi azaltıyor. Akil süzgecinden geçirilmeden alınan kararlar her zaman beraberinde başka sorunlarla geliyor.. Bu da zaten son derece stresli olan iş yaşamını daha yorucu hale getiriyor.
Son olarak işin büyüğü küçüğü olmaz yaptığınız işe saygı duyun….
İş yaşamında her zaman sonuç odaklı olunmalı. Hedeflerinizi hayallerinize göre değil makul dayanaklara oturtun. Bu hedefleri kışa vadede gerçekleştirecek zeminler yaratın. Kimi zaman kaçınılmaz engellerle karşılaşacaksınız. Moralinizi düşürmeyin, sabırlı olun… Sabır ve azim başarı getirir. Yaptığınız işe inanın. Sizin inanmadığınız bir işe kimsenin inanmayacağını unutmayın. Sektörünüzle alakalı her zaman araştırmalar yaparak yenilikleri takip edin. Mutlaka rakiplerinizi tanıyın. Bütün genç girişimcilere iş hayatlarında başarılar dilerim…