Naif Alibeyoğlu :Gönül isterdi ki uzay yarışında biz de olalım

UZAY 

ABD uzay aracının 18 şubatta Mars’a ineceği şu günlerde gönül isterdi ki uzay yarışında biz de olalım.

Ancak,gelirleri toplanan vergiye dayalı, sürekli iç ve dış borçlanmayla  ekonominin götürülmeye çalışıldığı Türkiye'nin dış borç stoku geçen temmuz-eylül döneminde 11,4 milyar dolarlık artışla 435,1 milyar dolara yükseldiği,dış borcun milli gelire oranı ise yüzde 57'den yüzde 59,1'e çıktığı bir ekonomiden bahsediyoruz. 

2020 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi toplam vergi gelirleri tahsilatı 833 milyar lira. Buna karşın bir önceki 2019 yılı ocak-kasım ayı arası 13 milyar 95 milyon dolar dış borç faiz ödemesi yapılmış. 2020 yılında bütçe açığı 172,7 milyar lira.

Yerli otomobil, milli tank, yerli uçak, yerli doğalgaz, Kanal İstanbul vb. hiçbiri gerçekleşmemişken bırakınız Ay’a gidecek bir uzay üssünün maliyetini,yapım sürecini; bir  defa astronotluk için başvuru süresinden seçimi aşamasına kadar iki yıl gibi bir süre gerek. Seçilen astronotun uzayla buluşması on yıl gibi bir zamanı buluyor. 

Uzayda karşılaşılabilecek her duruma nasıl tepki veriyor,aşırı stres ortamında nasıl baş ediliyor,yerçekimsiz ortamda nasıl görevini yapıp yapamayacağı,zihinsel ve duygusal tepkileri,hızlı hareket,hızlı konuşma ve ölüm karşısındaki soğukkanlılıklar vb.test ediliyor. 

Önce uydularımızı kendimiz uzaya gönderelim.

Böylesi hamaset belki ülkede kabul görüyor ancak dış dünyada itibar kaybı oluyor. 

Hele önce, aşıyı sağlayıp insanımızı bu illetten kurtarın.