anani kanguru gibi ziplatip sikiyorum

içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Naif Alibeyoğlu: Küresel miras yağmalanıyor

Siyaset uzmanı Naif Alibeyoğlu'ndan tarım ve hayvancılığa bakış..

Naif Alibeyoğlu: Küresel miras yağmalanıyor

 

Başkanlığım sürecince Kars’ımızın tanıtımına ayrı bir önem verdik.

2005 yılının başları, 35 ülkenin Büyükelçilerini eş ve çocuklarıyla 3 günlük bir program kapsamında kentimize davet ettik. Büyükelçilerin ülkelerin anahtarını ceplerinde taşıdıkları söylenir. Bir ülkeyi temsil ettikleri kadar,değerlendirmeleri savaşları önleyebilir, ülkelerarası ilişkileri doğrudan etkileyebilirler. İnsanların turistik gezileri görmek,eğlenmek dinlenmek dışında deneyimleme ve öğrenme olanağı tanır. Önyargılar bir anda kalkabilir aynı havayı soluduğun,aynı gökyüzüne bakıp, sokaklarına çıkıp insanlarınla konuştuğunda. Yaşadığınız o kısacık süre öylesine etkileyicidir ki, bütün bildiklerinizi etkileyebilir ve sizi de değiştirebilir.

Büyükelçileri ve ailelerini Kars’ımıza yakışır bir konukseverlikle ağırladık. Kalıcı dostluklar kurduk. Projelerimizi yerinde anlatma olanağı bulduğumuz gibi öneri ve görüşlerinden yararlandık, desteklerini aldık. Ülkelerine davet edildik, yararlı ve eğitici ziyaretlerimiz oldu.

Fransız Büyükelçisi Bernard Garcia, Fransız Besiciler Birliği’nin bizim için düzenlediği bir programa davet etti. Bir grup besicimizle birlikte Paris’e gittik. İçerisinde çalışma ofisinin de olduğu otobüsle bir haftalık gezimiz başladı. Alp Dağlarının etekleri,Objat Yaylası,Massif Central Bölgesi Clermont-Ferrand’da bizi oldukça çok etkileyen devasa tarım ve hayvancılık fuar gezisi ile programımız tamamlanıyordu.

Gittiğimiz bu bölgede beş yüz-bin başlık ahırların olduğu büyük çiftlikler bekliyorduk. Ama,aile birliklerinin oluşturduğu 20-30-40 başlık ahırların bulunduğu süt sağımından,peyniri yerinde yapmaya kadar, traktöründen,hızarına her türlü alet edevatın mevcut olduğu çiftlikler gördük. Ahırda bir düğmeye basıyorsun hayvanın dışkısı temizleniyor,bir başka düğmeye basıyorsun yemi dağıtılıyor. Her ineğin kimlik bilgileri ise oldukça özenli ve eğlenceli hazırlanmış,her bilgiye ulaşmanız mümkün. Kimisi yıllık 7798 litre kimisi 7488 litre süt veriyor. “Niye 7798 yerine düz 7800 litre yazılmamış” sorusu oldukça garipsenmişti. Alp bölgesindeki vadide boyunlarındaki çanların çıkardığı seslerle dolaşan, tımar edilmiş ineklerin, boğaların,danaların görünüşü ayrı bir güzellikte... Civar köylerin bir araya gelerek düzenledikleri panayırda donatılan uzunca masalarda bayramlık kıyafetleriyle kadınlar hazırladıkları börekleri çörekleri ikram ediyorlardı. Gençler dans edip eğleniyor, katılan yaşlılar ise ayrı tat katıyordu.

Hayvan pazarında, karşılıklı ortalama yüzer kişilik tribünlerin ortasına tek tek getirilen hayvanların açık artırma ile satışı yapılıyordu. Her köy belediye özelliğine kavuşmuş,kendi yönetim binaları olduğu gibi her köyde motel,eğlence yerleri,cafeler ve dükkânlar mevcut. Hafta sonlarında ise isteyen kentlere iniyor,eğleniyor,dinleniyorlardı.

Fransızlarla Kars’ta ayrıca besicilik, arıcılık, kaz yetiştiriciliği(kaz ciğeri,kaz tüyü,tırnağı)üzerine farklı aralıklarla bir dizi toplantılar,uygulamalı etkinlikler yaptık.

Bunları niçin yazıyorum. Fransa’da kırla kent arasında fark ortadan kalmış gibi. Oysa bizde kentlere büyük göç var. Köylü topraktan koparıldı. Türkiye nüfusunun yüzde 92’si il ve ilçelerde yaşarken,köylerde yaşayan nüfus 6 milyonun altına düştü Bu köylülerin de üçte biri üretimden kopuk. Köylü hazır ekmek yiyor,hazır ayran içiyor. Trakya’nın Türkiye sınırları içindeki yüz ölçümü 133.080 km2 Hollanda’ nın yüz ölçümü 41.543 km2. ( Trakya’mızın üçte birinden daha az) Hollanda’nın 2019 yılı tarım ürünleri ihracatı 94,5 milyar Avro, Türkiye’nin 16,21 milyar dolar. ( Avro değil )
“Ülkemiz küresel gıda,tohum,ilaç şirketlerinin iştahını kabartan pazar. Türkiye'de bir çiftçinin üretmesi için gereken her şey ithal. Mazot, doğalgaz, ilaç, gübre, tohum ithal. Döviz rekorda. Tarım destekleme artışı %0. Sıfır.”

Gübre pahalı, yem pahalı, ilaç pahalı, mazot pahalı. Lüks yatlarda motorinden ÖTV alınmıyor. Köylünün traktöründe motorinden ÖTV alınıyor. Buğdayda gümrük vergisi sıfırlandı.
Ürünler üreticiden ucuz alınıyor,tüketiciye pahalı dağıtılıyor. Aracılar kazanıyor.

Yüzyıllardır ormanlarımız, kıyılarımız, kültürel miras yağmalanıyor. Ülke betonlaştı, tarım, hayvancılık neredeyse bitme noktasına geldi.

Orman olmayınca yağmur, kar olmuyor. Yağmur olmayınca enerji, tarım olmuyor, tarım olmayınca hayvancılık olmuyor. Kar olunca mevsim boyunca eriyen kar, tarımı, yeraltı su kaynaklarını besliyor.

Manşetlerde görürüz, falan şehrin 20 yıllık su sorunu çözüldü diye. Günü kurtardık. Ya sonrası?! Yağmur için duaya sarılacağımıza. Genel bir seferberlik, bir büyük kampanya başlatalım. Bütün kurumları, askeri birlikleri, öğrencileri 10.Yıl ruhuyla harekete geçirelim. Ülkenin her karışını ağaçlandıralım. Yağmur ormanları olsun.

İşsizler ordusuna katılan üniversite öğrencilerinin geldikleri nokta ortadadır. Oysa illerin potansiyeli yoğun olan sektörlere göre uygulamalı eğitim okulları açılıp, okulundan mezun olan öğrencilere uzun vadeli, düşük faizli kredi desteği sağlayarak üretim sürecine dahil olmaları sağlanabilir. Böylelikle kalifiye işgücü sağlanacak, üretim yoğunlaşacak, işsizlik büyük bir sorun olmaktan çıkacaktır. Örneğin;Kars’ta uygulamalı ‘hayvancılık lisesi’, Sarıkamış’ta ‘ormancılık lisesi’, bir başka yerde ‘spor lisesi’, ‘endüstri liseleri’ vb. Hayvancılık lisesinde, ahır nasıl olmalı, hayvana hangi yemler verilecek, hayvanın tımarı,sütün sağımı,peynirin,yağın yapılması vb.uygulamalı bir şekilde görülecek,bu okullardan mezun olan öğreciler hayvancılığı daha bilimsel ve rantabl yapacaklardır.
 

Tarih: 01-01-2021

FACEBOOK YORUM
Yorum